21.yy’ da yenilikçi düşünce ve etkin öğrenme araçları

21.yy’ da yenilikçi düşünce ve etkin öğrenme araçları

Vakıf Katılım

YÖRSİAD (Yörük Sanayici ve İş İnsanları Derneği) Online toplantıları ilgi görmeye devam ediyor. Birbirinden özel konu ve konukları ile bir araya gelen YÖRSİAD’ın konuğu bu kez Erkin Şahinöz Akademi’den Eğitim ve Gelişim Danışmanı Fikret Aslanyürek oldu. Aslanyürek, YÖRSİAD üyelerine ve konuklara ‘21.YY’da Yenilikçi düşünce ve etkin Öğrenme Araçları’ konusunda bilgiler verdi.

YÖRSİAD Başkanı M.Aykut Ege moderatörlüğünde gerçekleşen toplantı yaklaşık bir saat sürdü. Toplantı öncesi bir değerlendirmede bulunan Başkan M.Aykut Ege, “ Pandemi süresince gerçkeleştiridğimiz ve biririnden özel konu ve konukların yer aldığı online toplantılarımıza devam ediyoruz. Toplantılarımız büyük ilgi görüyor. Normalleşme ile birlikte inşallah en kısa sürede bir araya gelmeyi planlıyoruz. Bu sürecin atlatılması adına bende hepimizin uygulayacağı 3 önemli konunun altını tekrar çizmek istiyorum. Maske takmak, temizliğe dikkat etmek ve maske takmak. Bunları uygularsak sanırım kısa sürede bu Covid-19 olumsuzluğundan sıyrılacağız”dedi.

Eğitim ve Gelişim Danışmanı Fikret Aslanyürek toplantıda, ‘21.YY’da Yenilikçi düşünce ve etkin Öğrenme Araçları’ konusunda bilgiler verdi.

İlgiye en aç olduğu yüzyılda yaşıyoruz!

Fikret Aslanyürek yaptığı açıklamasında “ Pandemi sürecinde hepimizin çok yorulduğu bu dönemlerde, insanlık tarihinin ilgiye en aç olduğu yüzyılda yaşıyoruz. Bu sadece bireysel bazda değil, toplumsal bir etki olarak da kendini belli ediyor. Örneğin, iş hayatımızda bizden en kısa sürede, en iyi işin yapılması bekleniyor. Peki bunlarla nasıl başa çıkacağız? Yaklaşık 3 aydır, evlerimizden çıkmıyoruz. Bu süreç bize, farklı becerilerimiz olduğunu, olanları da geliştirebileceğimizi öğretti. Öyle ki ekmek yapmakla başlayan bu süreci pasta yapımları gibi farklı farklı uygulamalar takip etti. Başlangıç olarak kendimizi öğrenebilmemiz için, beynimiz hakkında genel bir bilgiye sahip olmamız gerekir. Beynimiz bize der ki “Bir şey öğrenmek istiyorsan, önce beni ikna etmen gerekir.” Davranış değişiklikler yaşayabilmek için önce zihinsel davranışları anlamak ardından da bunun arkasındaki beyin karmaşıklığını çözmemiz gerekir” dedi.

Shakespeare demiş ki “Hafıza, beynin bekçisidir.”

Temel olarak 8 tane olduğu bilinen zeka türlerinin hepsine insanın doğduğunda sahip olduğunu söyleyen Aslanyürek “ Eğer beynimizin kapasitesini somut şekilde örnekleyecek olsaydık, 10.000 sayfadan oluşan 100 milyar kitap olarak örnekleyebilirdik. Bu kadar karmaşık ve geniş bir sisteme sahipsek, neden basit isimleri bile bazen hatırlayamıyoruz?  Hatırlamak istediğimiz, işimize yarayacak bilgileri nasıl hatırlamayı sürdürebiliriz? Shakespeare demiş ki “Hafıza, beynin bekçisidir.”Temel olarak 8 tane olduğu bilinen zeka türlerinin hepsine doğduğumuzda sahibiz fakat yeteneklerimiz ve becerilerimiz birbirinden farklı. Bunun sebebi pek çok zeka türünün beyinlerimizde farklı hassalıklara sahip olması. Bu şekilde kimimiz matematikte başarılıyken, kimimiz başarılı olmayabiliyor. Aslında amacımız zeka potansiyellerimize eşleşen konulara yüklenmek. Örneğin, Muhammed Ali, Oktay Sinanoğlu ya da Leonardo Da Vinci gibi karakterler hayatlarını zeka yapılarıyla eşleşmiş şeyler üzerine kurguladıkları için dünya çapında bir isim haline geldiler” dedi.

Beynimiz İsviçre çakısına benzer!

Bir bilgiyi öğrenmenin, bu bilgiyi kamyona yüklemek gibi olduğunu da hatırlatan Aslanyürek “ Bu bilgileri Kamyona doldurduktan sonra depoya yani beynimize taşırız burada hafızamızda beklemeye başlarlar ve bundan sonrası ise hatırlamaktır. Normalde etkin öğrenmeyi uygulama, simülasyon ya da atölye çalışmaları ile sağlıyoruz. Bazen aldığımız notları sonra okuduğumuzda ne anlatmaya çalıştığımızı hatırlamayız. Örneğin, Edison’un 5000 sayfa notu vardı atölyesinde. Beynimiz İsviçre çakısına benzer aynı anda hafıza, yaratıcılık, öğrenme gibi birçok işlevi gerçekleştirmeye çalışır. İki lobdan oluşan beynimizin sol lobu daha çok mantık ve sayısal işlemlerle ilgilenirken, sağ lobumuz görsellik, renkler ya da bütüncül yaklaşma gibi şeyleri kontrol eder. Aslında, zihin haritaları gibi uygulamalarla yapmaya çalıştığımız bu iki lobu bir iş sırasında aynı anda kullanmaya çalışmak. Böylece, bilginin beynimizdeki konumunu sabitleştirme olanağımız artıyor” diye konuştu. 
Hibya Haber Ajansı