Ekmen, "Kanalların susturulması yalnızca medya kuruluşlarının cezalandırılması değil, doğrudan halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasıdır" dedi.

Ekmen açıklamasında, "RTÜK’ün birçok kanala ağır ceza kesmesi açık bir sindirme operasyonudur. Eleştirel ve bağımsız yayınlar, baskı altına alınarak susturulmak isteniyor. Doğruyu söylemek, gerçekleri göstermek adeta suç haline gelmiş durumda. Halkın bilgiye erişim hakkı, demokrasinin temel taşıdır. Ancak bugün Türkiye’de bu hak sistematik olarak gasp ediliyor. Gerçekler sansürleniyor, muhalif sesler susturuluyor, basın özgürlüğü ağır bir tehditle karşı karşıya bırakılıyor" ifadesini kkullandı.

Halkın haber alma hakkının önemine değinen Ekmen, "Haber alma hakkı, herhangi bir kurumun veya iktidarın insafına bırakılacak bir lütuf değil, anayasal bir zorunluluktur. Her türlü sansür ve kısıtlama, demokrasiye vurulan bir darbedir. RTÜK’ün, yapılan yayınların yalnızca hukuki çerçevede ve toplumun genel ahlak anlayışına uygun olup olmadığını denetlemesi gerekirken; bu denetimleri bir sopa olarak, ifade özgürlüğü ve haber alma hakkının kısıtlanmasına dönüştürmesi kabul edilemez. RTÜK tarafından uygulanan cezaların, keyfi ya da taraflı bir şekilde verilmesi kamuoyunda güven bunalımına yol açıyor. Demokratik süreçlere olan inancı zayıflatıyor. Yapılan denetimlerin ifade özgürlüğünü kısıtlamaktan ziyade, temel hakları ve gazetecilik etik kurallarını merkeze alan bir şekilde yapılması demokrasinin asgari gereğidir" sözlerine yer verdi.